PG Slots Romantik İlişkiler - Katarsis
Romantik İlişkiler

Romantik İlişkiler

İkili ilişkiler dediğimizde hayatı paylaşabileceğimiz, birlikte vakit geçirmekten keyif alacağımız, sevme ve sevilme becerisini geliştirebileceğimiz, güven ve saygı duyabileceğimiz bir birliktelikten bahsederiz. Bu beraberlikte her iki tarafın da bireysel istek ve beklentileri vardır. Bunun yanı sıra ilişki içerisindeki iki birey de sevilmek, güven duymak, önemsenmek ve anlaşılmak ister.

Değerlerimiz ve önceliklerimiz ilişkilerimizi belirler.

İlişkilerde ihmal ve işgal, bağımsızlık ve diğerine karşı sorumluluk, bir olmak ve ayrı birer birey olmak gibi kavramlar karışıklığa yol açar. Ayrıca ilişkimize taşıdığımız çelişkilerimiz, eksikliklerimiz, korkularımız ve problemlerimiz karşımızdaki kişiyi yorar ve ilişkiyi yıpratır. Genellikle kaybetme, terk edilme ve reddedilme korkularımız, öz güven eksikliğimiz ve kendimize saygı duymamamız partnerimizi doğrudan etkiler. Kendi içimizde ne hissediyorsak karşımızdakine de aynısını yansıtırız. Sonra da bana neden saygısızlık ediyor, neden beni beğenmiyor ya da neden beni terk etti diye üzülürüz. O kadar emek verdim ama yine reddedildim, anlaşılmadım, beni yok saydı ya da başkasını bana tercih etti deriz. Oysa yaşadıklarımızı, farkına varmadan, karşımızdaki kişiden talep eden yine bizden başkası değildir.

Kendine saygı duymayan ve ‘dur’ ya da ‘hayır’ demesini bilmeyen birinin karşı tarafa verdiği mesaj düşündüğünden farklıdır. Aslında şunu söylüyordur; ‘beni dikkate alma, sen ne yaparsan yap ben seni kabul ederim, beni işgal ya da ihmal edebilirsin, ben içten içe öfkelenirim ama sana söylemem’. Çünkü sana söylersem seni kaybederim, bu acıya da dayanamam.

Terk edilme korkusu yaşayan kişi karşısındakinin kendini terk edebilmesi için farkında olmadan elinden gelen çabayı gösterir. Onu işgal eder, sürekli sıkıntıya sokar ve üzerine gider. Karşısındaki kişiyi boğduğunu fark etmez. Bir gün partneri uzaklaştığında da ‘zaten biliyordum, işte o da beni terk etti’ diyecektir.

İlişkiler, narin ve incinmiş ruhların onarılacakları yer değildir!

Kişinin kendisiyle ilgili çözemediği problemleri karşısındaki kişinin üzerine atması;  karakterinin olgunlaşmamış, gelişmemiş yönlerini romantik ilişkiye taşıması ilişkinin bitmesiyle büyük bir yıkıma yol açar. Çünkü bu tür romantik ilişkilerde düşük bağlılık ve yüksek risk vardır. Bu yüzden kişi, önce kendisine karşı dürüst olmak, bu birliktelikten ne beklediğini belirlemek, kendinin nerede başlayıp diğerinin nerede bittiğini fark etmek durumundadır. İlişkilerdeki en büyük problemlerden bir diğeri ise yalan söylemektir. Yalan söylediğimizde ilişkiyi istemeyeceğimiz bir noktaya taşırız. Bilmemiz gereken, yalan söylediğimizde karşımızdakini değil kendimizi kandırmış olmamızdır.

Romantik ilişkilerde öncelikli amaç, deneyim ve beceri kazanmaktır. Bunun yanı sıra yaşları evlilik için uygun kişiler arasındaki ilişkilerde er ya da geç evlenip evlenmemeye karar vermektir. Bu ilişkilerde her bir taraf sevmeyi, sevilmeyi ve sınırlar belirlemeyi, öğrenmeyi ve yaşamayı bekler. Çiftler birlikte zaman geçirerek ne tür bir insanı tamamladığını ve kiminle ruhsal ve duygusal yönden uygun olduğunu anlamak ister.

İnsanlar bir ilişki, flört veya evlilik yaşadıklarında ‘tek olma’ durumuna geçerler; ancak kendi kimliklerini kaybetmezler. Bireylerin içinde oldukları ilişkiye katkıları vardır ve her birinin de kendine ait bir yaşamı, duygusu, tutumu, davranışı, seçimleri ve değerleri vardır. Bunları yalnızca kişinin kendisi kontrol edebilir ve karşısındaki kişi de bunları kontrol etmeye veya denetlemeye çalışırsa bu, onun sınırını ihlal etmesi anlamına gelir. Bu durum ilişkilerde problemlere, tartışmalara, çatışmalara hatta ayrılıklara sebep olabilir.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, duygulardır. Kişi kendi duygularının sorumluluğunu üstlenip bunu karşı tarafa iletmelidir. Eğer karşınızdaki sizi kızdıracak bir davranışta bulunduysa, öfkenizin sebebini belirtmeden onun bunu düzeltmesini beklemek, hissettiğiniz olumsuz duyguların zamanla büyümesine sebep olabilir. Küsmek, surat asmak, konuşmamak veya diyalog kurmamak bu gibi durumlarda en çok karşılaşılan eylemlerdir. Bunun yerine duygularınızı ve neler hissettiğinizi partnerinize doğru bir biçimde iletmeniz gerekir.

Bu sizin sorumluluğunuzdur.

UZM. KLİNİK PSK. NURHAYAT YÜKSEL

Etiketler: , , , , , , , , , Kategori: Aile, Çift ve Evlilik Danışmanlığı

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir.

2 + 1 =