“Ben”den “Biz”e Yolculuk… Evlilik!

Bu kurum, hem ailenin hem de toplumun geleceğini belirler. İki kişi ile başlayan yeni yaşam; doğacak çocuklarla, onların yetiştirilme tarzı ile toplumun geleceğini ve yapısını oluşturur.

Önce bir birey olarak kendini yetiştiren  ve “artık hayatımı bir başkası ile paylaşmak istiyorum” kararını vermiş olan kişi evlenmek için ilk adımı atmıştır. Bu adımla beraber yeni bir hayata dair bilgilenmeye başlar. Artık karşısındaki kişiye ve hayata daha farklı bakmayı ve görmeyi öğrenir.

Kadınlar ve erkekler için süreç biraz farklıdır. Her iki cins de  eşlerinde  farklı beklentilere ve bunun sonucu olarak da farklı yaklaşımlara sahiptir.

Kadınlar maddi olarak güçlü, cesaretli, fikirlerine saygı duyabileceği, sert görünümlü ama şefkat ve sevgi dolu bir kalbi olan, macerayı seven ama eşini de tehlikeye atmayan, şık giyinen ve en son olarak da cinsel çekiciliği olan bir erkek hayal ederken / ararken

Erkekler güzel, çekici, cazibeli, seksi olan bir kadını bulduktan sonra, düşünebilen, konuşulabilen, paylaşılabilen, anlayışlı ve sevecen olma özelliklerine bakmaktadır.

Doğal olarak farklı cinsler farklı özellikler arar ve sıralamalarındaki öncelik onların yaklaşımlarını belirler.

Bu ilk adımlarında aranan özelliklerin birkaç tanesini bulan kişiler hemen evlenmeye karar verirler. Burada asıl aradıklarının ne olduğunu, önceliklerinin nerede ve ne kadar doğru olduğunu zaman belirleyecektir.

Genç yaşlarda birdenbire evlilik kararı alan gençler eşleriyle birlikte büyürken kendilerini de tanımaya ve karşısındaki kişiden aslında neler beklediğini fark etmeye başlar. Bunun sonucu her zaman beklendiği gibi olmaz ve seçiminin hatalı olduğunu fark eder. Kimi için bu evliliği bitirmek için geç kalınmıştır, çünkü çoluk çocuğa karışılmıştır artık. Sorumluluklar vardır, çevre ya da aile baskıları vardır. Ne yaşanabilir ne de kopulabilir bir durumdur. Cehennem misali, zebanileri de olan…

Kimileri daha şanslıdır, büyürken karşısındakinin de büyümesine yardımcı olur ya da o bu değişiklikleri fark eder ve kendisini geliştirmek adına çaba gösterir ve ortak bir noktada kesişirler. Daha az kırıp dökerler, bir taraftan da tamir ederler.

İleri yaşlarda beklentiler netleşmiş, yaşam tecrübesi kazanılmış, kendini tanıyan, ne yapıp ne yapamayacağının farkında olan bireyler haline gelinmiştir. Bu yapılacak olan evliliklere de yansır, akıldan çıkarılmaması gereken bir konu karşısındaki kişiyi değiştirmeye çalışmadan onu olduğu gibi kabul etmektir.

Bunu her iki taraf da başarabilirse uyumlu, saygı ve sevgi dolu, karşısındakine karşı duyarlı, beklentilere cevap verebilecek kabiliyete sahip çiftlerin, yaşamı gerçekten paylaşabildikleri bir evlilik kurumu ortaya çıkar.

UZM. KLİNİK PSK. NURHAYAT YÜKSEL

Etiketler: aile, aile danışmanlığı, çift danışmanlığı, evlilik, evlilik danışmanlığı, psikolog, psikolojikdanismanlik Kategori: Aile, Çift ve Evlilik Danışmanlığı