Çocukluktan Yetişkinliğe Anksiyete ve Anksiyetenin Etkileri
Psikolojide kaygı ve endişe olarak nitelendirdiğimiz anksiyete kişinin kendini tehdit altında hissetmesi durumudur. Anksiyete; duygularımızı, düşüncelerimizi ve fiziksel durumumuzu etkiler.
Her yaşta farklı alanlara yönelik kaygılar yaşanır. Çocuklarda yaşanan kaygı ve endişe hali daha çok terk edilme ve kaybetme korkusu ile başlar. Bu durumun uzun süre devam etmesi durumunda anksiyete tedavisi ile ilgilenen bir uzmandan destek alınması yerinde bir davranış olacaktır. Anksiyete belirsizlik durumlarında daha çabuk tetiklenir. Herhangi bir konuda yoğun ve normalin üstünde yaşanan kaygı ve endişe halinin altı ay kadar haftada birkaç günden fazla sürmesi durumunda anksiyete tedavisi yapılmazsa ve konu dikkate alınmazsa, bu durum kişinin duygu durumunu kapsamaya başlayacak ve yaygın anksiyete bozukluğu gözlemlenecektir.
Anksiyete bozukluğunda yaşanan ya da olması muhtemel durumlara karşı aşırı duyarlılık söz konusudur ve verilen tepkiler durumla uyumsuzdur. Yoğun endişe hali kişinin günlük yaşamını sürdürmesini zorlaştırır ve sosyal çevresi ile ilişkisini olumsuz yönde etkiler.
Küçük yaşlarda çocuğun beklemediği bir anda, aniden yaşadığı bir kayıp veya travma durumunda bu panik ve endişe hali ilerleyen yaşlarında katlanarak büyümeye meyillidir. Ankara’da anksiyete terapisi ile ilgilenen uzmanlar anksiyete tedavisi yapmakta ve küçük yaşta bu endişe halinin en aza indirebilmesi için destek vermektedirler. Anksiyete tedavisi çocuklarda ne kadar önce fark edilip çözümlenirse gelecekte yaşayacakları endişe ve kaygı durumlarını yönetebilme ve çözümleyebilme kabiliyeti geliştirirler.
İlerleyen yaşlarda karşılaştığımız anksiyete, kaygı ve endişe halinin başlangıcı eğer çocukluğa dayanmıyorsa ergenlikte temelleri atılmış demektir. Ergenlikte anksiyete yaşamanın pek çok sebebi vardır. Bunlardan bir kaçını söyle sıralayabiliriz. Özgüven eksikliği, değersizlik duygusu, sevilmediğini düşünmek, yetersizlik duygusu, toplum içinde kendini ifade etmekte zorluk yaşama, kendini gergin sıkıntılı ve tuhaf hissetmek anksiyeteye, kaygı ve endişeye, yatkınlık sağlar. Genetik yatkınlık ve ailedeki, yakın çevresindeki bireylerin kaygılı olması onların model almasını kolaylaştıracaktır.
Ergenlerde anksiyete tedavisi, anksiyete terapisi konuda uzman olan kişilerle mümkün olduğunca erken tedavi edilmelidir. Özellikle sınavlardan önce oldukça yoğun olarak sınav kaygısı yaşayan gençler daha sonra üniversitede ilişki kurarken de aynı sıkıntıları yaşayacaklardır.
Çocukluk ve ergenlik dönemlerini sağlıklı geçiren bireyler yetişkin olduklarında yaşadıkları kayıp ya da travmalardan sonra da anksiyete yaşamaya başlayabilirler. Başarıya odaklandığımızda konuyla ilgili yaşanan belirsizlikler bizi kaygı ve endişeye düşürür. Bazen takıntılı bir şekilde bazı durum ve olaylara odaklanırız. Hedeflerinin gerçekleşmeme ihtimali başarıya odaklanan kişilerde yoğun anksiyeteye neden olurken, yakınlarımızı kaybedeceğimizi düşünmek ve bu durumun gerçekleşme ihtimali de yoğun anksiyeteye neden olur.
Anksiyete farklı şekillerde görünebilir. Panik atak, takıntılar, travma sonrası stres ve korku, genelleştirilen kaygı bozukluğu, bilmediği yerlerde bulunmama isteği, sosyal fobi gibi şekillerde de kendini görülür. Bu gibi durumları dikkate alıp anksiyete tedavisi, anksiyete terapisi almak uygun olacaktır. Anksiyete başladığı fark edildiğinde tedavi edilirse yaygın anksiyete bozukluğu olmadan müdahale edilmiş olur.
Kişinin çalışma hayatını ve ilişkilerini yoğun bir biçimde etkilemeye başladıysa, kendini kontrol edemeyecek duruma geldiyse ilaç kullanması gerekebilir. Anksiyete tedavisi mutlaka bir uzman ile desteklenmelidir.
UZM. KLİNİK PSK. NURHAYAT YÜKSEL
Ankara anksiyete terapisi için anksiyete konusunda uzman danışmanlarımızla iletişime geçebilirsiniz.
Etiketler: ankara anksiyete, ankara anksiyete tedavisi, ankara anksiyete terapisi, anksiyete, anksiyete tedavisi, anksiyete terapisi, endişe, kaygı Kategori: Çocuk ve Ergen Danışmanlığı, Yetişkin Danışmanlığı
