Anksiyete Nedir ve Anksiyete ile Nasıl Başa Çıkılır?
Psikolojide anksiyete olarak nitelendirdiğimiz kaygı, tehlikeli durumlarda vücuda kendini koruması gerektiğini haber veren bir uyarıcıdır. Böylece vücudumuzda fiziksel olarak bir hızlanma hissedilir, kalp atışımız, nefes alışverişimizle hızlanır ve kaslara daha fazla oksijen gönderilir. Böylece günlük hayatımızda yaşadığımız sorunlar karşısında daha çabuk çözüm üretebiliriz.
Bu durumu bir bozukluk olarak değerlendirmemiz için, tehlike olmadığı halde ortaya çıkıyor olması, oldukça yoğun bir biçimde hissedilmesi ve uzun süre devam etmesi gerekir. Anksiyete yaşayan kişinin sosyal çevresiyle ilişkisi giderek olumsuz bir hal alacaktır. Bu konuda tereddüt yaşayan kişinin bir anksiyete terapisti ile görüşüp, anksiyete terapisi alması uygun olacaktır. Aşağıda bir kısmını belirttiğiniz belirtilerin çocuklukta görülmeleri durumunda – ki bunda çocukken yaşanılan travmaların önemi büyüktür- ilerleyen yaşlarda mutlaka stresli durumlara karşı duyarlılıkları diğerler insanlardan daha yüksek olacaktır. Anksiyete terapisti bu gibi durum ve olaylarla ilgili de destek verecektir.
Fiziksel ve duygusal olarak pek çok belirti sayabiliriz: Bedende titreme, hızlı nefes alıp verme, kaslarda ağrı, devamlı ağlama isteği, çabuk yorulma, unutkanlık ve uykusuzluk gibi. Duygusal ve düşünsel olarak baktığımızda ise, daha geniş bir yelpaze karşımıza çıkar. Anksiyete terapisti, kişinin kendini ifade etmesinden, davranış ve mimiklerinden kolaylıkla bu durumu tespit edecektir. Birkaç ipucu verecek olursak; içinde yaşadığı sıkıntılı durumu tarif edecek kelimeleri bulmakta zorlanmak, çevresinden uzaklaşmak, toplum içinde kaygı düzeyinin artması, kendisini değersiz ve yetersiz hissetmek sayılabilir. Ayrıca, her olayı bir şekilde olmasından endişelendiği durumla bağlantı kurmakta ustadırlar. Böyle durumlarda anksiyete ile başa çıkabilmek için mümkün olan en kısa sürede bir anksiyete terapisti ile bağlantı kurulmalıdır.
Anksiyete bozukluğu farklı şekillerde kendini gösterir.
Takıntı haline gelen düşünce ve davranış bozuklukları olarak görebiliriz. Tekrar eden, istem dışı oluşan düşünceler ile bunlardan uzaklaşmak için oluşturulan davranışlarla bu düşüncelerin bastırılmak istenmesi halidir. Kimi zaman bu tekrar eden davranışları kişinin elinden almak daha sıkıntılı bir hal yaratabilir. Bu yüzden anksiyete terapisi ile ilgilenen anksiyete terapistleri bu konudaki deneyimleri ile daha sağlıklı önerilerde bulunacaklardır.
Panik atak olarak görünen halinde ise, yaşamsal bir sorun olmamasına rağmen kişinin kalp atış hızının yükselmesiyle kendini tehlikede hissetmesi ve bayılacağını sanmasıdır. Korkusundan evden çıkmak istemez ve bilmediği bir yerde kendini güvende hissetmez.
Kişinin hayatının bir döneminde yaşadığı olumsuz bir olay ya da travma gibi sebepler kişide anksiyete bozukluğu oluşturmuşsa, daha sonra yaşayacağı doğal afet, salgın, stresli ortamlar, ayrılmalar, vb. var olan hassasiyeti tetikleyecektir.
Yoğun kaygı durumu pek çok farklı şekilde kendini gösterebildiği gibi, genelleştirilmiş de olabilir. Böyle durumlarda kişi, kendini her konuda tedirgin ve kaygılı hisseder. Sevdiklerinin hastalanması, eve hırsız girmesi, deprem olması, salgın hastalığa dair virüsün eve bir şekilde gireceği, kredi borçlarını ödeyemeyeceği gibi elinde olmayan durumlara karşı yoğun kaygı ve endişe duyması kişinin uykularını kaçırır ve kişiyi huzursuz hale getirir.
Kendisinin ve birlikte yaşadığı kişilerin yaşam kalitesini yükseltmek için yoğun anksiyete yaşayan kişi için anksiyete terapisti ile görüşülmeli ve anksiyete terapisi alması sağlanmalıdır.
Ankara anksiyete terapisi için anksiyete konusunda uzman danışmanlarımızla iletişime geçebilirsiniz.
UZM. KLİNİK PSK. NURHAYAT YÜKSEL
Etiketler: ankara anksiyete, ankara anksiyete tedavisi, ankara anksiyete terapisi, anksiyete, anksiyete tedavisi, anksiyete terapisi Kategori: Çocuk ve Ergen Danışmanlığı, Yetişkin Danışmanlığı